KranyoSakral Terapi, başta pelvis bölgesi olmak üzere, tüm vücuttaki kısıtların çözülmesini sağladığı için fiziksel, duygusal açılım ve esenlik hissi yaratarak kadınlara gebelik, doğum ve doğum sonrası nekahet süreçlerinde destek veren bir uygulamadır.
Hamile Kalma
Bir kadın yüksek seviyede stres altında veya savaş ya da kaç durumunda yaşarken vücudu üremeye hazır hale gelemez. KST, rahatlatıcı niteliğinden ötürü, kadın vücudunu gebe kalma ve doğurganlık için hazırlayan parasempatik fonksiyonun (savaş ya da kaç durumunun tam tersi) düzgün çalışmasına yardımcı olabilir.
2014 yılında Human Reproduction (İnsanda Üreme) dergisinde yayınlanan ABD menşeli bir araştırma yüksek seviyede strese maruz kalan kadınların “diğer kadınlara nazaran yüzde 29 oranında daha uzun sürede hamile kalabildiklerini ve kısırlık risklerinin iki katına çıktığını” ortaya koymuştur. Bu araştırmaya yakın zamanlarda yayınlanmış olan İngiltere menşeli başka bir araştırma kapsamında tüp bebek tedavisi gören çiftler üzerinde yapılan çalışmada da benzer sonuçlar elde edilmiştir.
KST ayrıca korku gibi geçmiş gebelik veya doğum deneyimlerinden geriye kalan güçlü duygulardan kaynaklanan fiziksel belirtilerin giderilmesi için de kullanılabilir.
Bunun dışında, eğri pelvis yapısı veya bel bölgesindeki ya da pelvik tabandaki kronik kas gerginliği de hem üreme organlarını besleyen sinirleri hem de organların kendilerini olumsuz şekilde etkileyebilir. KST, bu tür gerginlikleri hafifleterek, pelvis bölgesinde bulunan tüm kemiklerin, kasların, organların ve sinirlerin optimum fonksiyon seviyelerine ulaşmasına yardımcı olarak gebe kalma ve sağlıklı bir gebelik yaşama olasılığını artırır.
Hamilelik ve Doğum Sonrası
Kranyosakral terapi, başta pelvis olmak üzere tüm vücuttaki kısıtların çözülmesini sağlayarak ideal doğum deneyiminin oluşmasına eşlik ettiği için, hamile bir kadına annelik yolculuğu boyunca destek verir. Gebelik sırasında göz önünde bulundurulması gereken önceliklerden biri, bel ve kalça kısmındaki ağrı ve gerginliğin ortadan kalkması için pelvik kısıtların çözülmesi ve anne karnındaki bebeğin en uygun pozisyona getirilmesi suretiyle, ideal doğum sürecine hazırlıktır. Kraniosakral terapi aynı zamanda anne karnındaki bebeğe de doğum ve bağ kurma deneyimini optimum koşullarda yaşamasında yardımcı olur.
Kraniosakral terapi, genel anlamda vücut, kalp ve ruh durumunda denge oluşmasını kolaylaştırdığı için, hamile bir kadına kendi öz sağlık kaynaklarını daha verimli kullanma imkânı verir. Bir terapistin hafif dokunuşları, gebelik sırasında bağ dokularındaki ağrıyı, bebeğin ters gelme olasılığını ve bel, kalça veya kaburga bölgesindeki ağrıyı azaltarak veya tamamen önleyerek leğen kemiği ve rahim bölgesindeki dengenin oluşmasını sağlayabilir. Doğum sürecindeki kadınların kraniosakral terapi eğitimi almış, pelvis, rahim ve sakrum bölgelerini dengeye sokacak ve gevşetecek rahatlatıcı yönlendirmeler yapabilen ebelerden ve doğum koçlarından oldukça büyük fayda gördükleri tespit edilmiştir.